Piyasalardaki iyimserlik kısa süredü. Çin ve GM’den gelen açıklamaların etkisiyle bir anda dengeler bozuldu. Borsalarda sert satış başlarken, dolar son 6 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dün 1.72 TL'den açılan dolar bir anda 1.77 TL’ye kadar fırladı. Kapanışa doğru hafif gerileyen dolar, bugün de 1.77 TL'nin üzerinden güne başladı.
DOLAR TARİHİ ZİRVESİNDE
Saat 10.45 itibarıyla 1.80 TL seviyesine ulaşan dolar tarihi zirvesine ulaştı. İMKB ise dün gelen sert satışların etkisiyle yüzde 4'e yakın düşüş kaydetti. Euro ise 2.26 TL sınırına ulaştı. Güne yüzde 1 kayıpla başlayan İMKB, avrupa borsalarındaki toparlanmanın etkisiyle kayıplarının bir kısmını telafi etti. ancak piyasalarda yüksek tansiyon devam ediyor...
ABD BORSALARI ÇÖKTÜ
Dünyanın en büyük otomotiv şirketi olan GM'in iflasın eşiğine gelmesi ve bankacılık hisselerinde yoğunlaşan satışlar, ABD borsalarında çok sert hareketlere neden oldu. Dow Jones yüzde 4.1 kayıpla 6 bin 594 puana gerilerken, 15 Nisan 1997'den sonraki en düşük seviyesine oturdu. Benzer şekilde S&P 500 yüzde 4.3 düşüşle 18 Eylül 1996, Nasdaq Bileşik Endeksi de yüzde 4 kayıpla 12 Mart 2003'ten bu yanaki en düşük seviyelere geriledi.
Peki yükseliş sürecek mi, uzmanlar ne öngörüyor?
Finans Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı:
Son dönemde döviz kurunda volatilitenin tekrar arttığına tanık oluyoruz. TL’de görülen değer kaybında aslında birkaç faktörün bir arada olmasının etkisi var: Dışarıda, küresel ekonomi ve piyasalarda normalizasyon sürecinin gecikmesi ve toparlanma ümitlerinin sürekli ötelenmesi, hükümet önlemlerin etkinliği ile ilgili ciddi soru işaretlerinin oluşması; içeride de, IMF ile yapılması beklenen yeni programa ilişkin belirsizlik sürecinin devam ediyor olması, gelecek dönem maliye politikalarına yönelik endişeli bir tutumun belirmesi ve böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın agresif faiz indirimlerini sürdürmesi olarak ilk etapta sayabiliriz. Önem sırasına göre sıralamak gerekirse, küresel ortam, daha düşük faiz ortamı, yeni program ve “mali kural” belirsizliği olarak belirlemek mümkün.
Özellikle, yüksek getiri cazibesi azalan TL’nin, güçlü bir program çapası eksikliğinin de etkisiyle, devam eden küresel belirsizlikler karşısında zayıf konumunu sürdürdüğü gözleniyor. Dışarıdaki tansiyonun daha da artması durumunda 1.80-1.85’lere doğru daha fazla bir değer kaybı ile karşı karşıya kalınabilir.
Ancak, TL’deki değer kaybının daha ciddi boyutlara ulaşmamasını sağlayan pozitif unsurların da mevcut olduğunu unutmamak lazım: İç ekonomik dengelerin, düşen emtia fiyatlarından olumlu etkilenmeye devam etmesi (enflasyon, cari açık başta olmak üzere), gecikme ile de olsa yeni programın yapılacağına dair devam eden inanç, TL’de zaten önemli bir değer kaybının yaşanmış olması, hanehalkının yükümlülük dolarizasyonunun diğer gelişmekte olan ülkelere göre oldukça düşük olması ve hala önemli tutarda döviz mevduatlarının bulunması gibi. Bir de, varlık barışından gelmesi beklenen katkı. Dolayısıyla, TL’nin daha zayıf seviyelerinden, döviz mevduatların çözülmesi ile bir destek gelmesi muhtemel.
Murat Salar A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı
GM’in kaynak talebi ve iflas restinin piyasalar üzerinde çok fazla etkili olduğunu düşünmüyorum. Türkiye son üç gündür daha kötü fiyatlanıyor. Bir takım veriler de Türkiye’nin negatif fiyatlanması gerektiğin gösteriyor. Gelişmekte olan ülkeler artık daha fazla etkilenecekmiş gibi görünüyor. Son dönende piyasada yaşanan hareketin temel nedeni bu… Türkiye’de fiyatlanmamış riskler şu anda fiyatlara yansıtılıyor. Münferit olarak bize daha sert satışlar geliyor. Kriz ABD’de başladı, AB’ye sıçradı şimdi gelişmiş ülkeler etkileniyor. Dün ABD başta olmak üzere dünya borsaları yüzde 5 yükseldi ama bizde bize çok fazla ansımadı. Yabancılar borsada ocakta 150 milyon dolarlık satış yaptı. Şubatta da bu seviyede bir satışın olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası’nın yapacağı hareket önemli. Ancak bu seviyelerden değil de birazcık daha yukarılardan müdahale gelebilir. Önemli olan müdahale geldiğinde sonuç alınmalı. Eğer müdahale gelir ve başarısız olursa, Rusya’da olduğu gibi çok daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Kaya
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Kaya, dolardaki yukarı yönlü hareketliliğe ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada dolara olan talebin sürdüğünü, aynı zamanda Avrupa merkez bankalarının faizleri en düşük seviyeyi indirmelerine ilişkin beklentinin doları güçlendirdiğini söyledi.
Türkiye'de de dolara olan talebin devam ettiğine işaret eden Kaya, ''Piyasada dibin oluşmadığı beklentisi, yatırım araçları arasında doları öne çıkarıyor'' dedi.
Doların bugün gerilemesi için bir neden olmadığını ifade eden Kaya, Varlık Barışı kapsamında Türkiye'ye gelen dövizin nisan ayından itibaren bozdurulmasıyla doların 1,80 TL'yi aşmasının zor olacağını beklediklerini kaydetti.
Kaya, dolarda kısa dönemde zirve olarak ise 1,80 TL seviyelerini öngördüklerini ifade etti.
Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toguç
Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toguç, Avrupa ve Doğu Avrupa'da bankacılık sektöründeki problemlerin, doların tekrardan güvenli liman olarak görülmesine neden olduğunu söyledi.
Toguç, serbest piyasada doların yükselişine ilişkin, dolarda bugün hızlanan yukarı yönlü hareketliliğin, yurt içi olaylardan kaynaklanmadığının altını çizdi.
ABD dolarının diğer para birimlerine karşı değer kazanma sürecinde olduğuna işaret eden Toguç, içeride dolardaki hareketliliğin en önemli nedeninin bu olduğunu söyledi.
Avrupa bankalarının 2 trilyon dolara yakın açığı olduğunu belirten Toguç, ''Avrupa ve Doğu Avrupa'da bankacılık sektöründeki problemler doların tekrardan güvenli liman olarak görülmesine neden oluyor'' dedi.
Türkiye'de Merkez Bankasının faiz indirimlerinin doların yükselmesinde önemli bir paya sahip olmadığı görüşünü dile getiren Toguç, olumsuz haberlerin gelmeye devam etmesi durumunda doların 1,80 TL'nin üzerine çıkmasının söz konusu olduğunu bildirdi.
Toguç, olumsuz haberlerin daha kısa sürmesi durumda ise doların daha alt seviyelerde kalabileceğini söyledi.
IMF ile anlaşma yapılmamasının bu süreçte önemli bir etkiye sahip olmadığını da belirten Toguç, ''İşin güzel yanı bonolarda faiz oranları herhangi bir yukarı yönlü hareket göstermiyor'' dedi.
Toguç, yıl sonu dolar kuru beklentilerinin 1,60 TL olduğunu, önceki yıllara göre ucuz doların görülmeyeceğini ancak 1,80'lerin üstünün beklenmediğini bildirdi.
Garanti Bankası Döviz Masası Yöneticisi Hakan Kuyumcuoğlu
Garanti Bankası Döviz Masası Yöneticisi Hakan Kuyumcuoğlu, IMF anlaşması yapılmadıkça doların yukarıya doğru hareketlerde kırılganlığını koruyacağını belirtti.
Hakan Kuyumcuoğlu, şimdiye kadar dolar-TL üzerindeki koruma kalkanının faiz olduğunu belirterek, dolardaki yükselişin faizler çok aşağı indiği için beklenen birşey olduğunu söyledi.
Kuyumcuoğlu, sadece Türkiye'de değil, diğer gelişmekte olan ülkelerin döviz piyasalarında da bir atak olduğunu ifade ederek, ''Macaristan parası, Güney Afrika parasında da bir atak var. Zaten gelişmekte olan piyasalarda bir atak olması bekleniyordu. Bu başlangıç olabilir. Teknik olarak 1,7500'in üzerinde kapattığı takdirde 1,8400-1,8600 seviyesini de test edebilir. Önümüzdeki 2-3 hafta içinde...'' diye konuştu.
Piyasaların iyi haberlere ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Kuyumcuoğlu, ''Bu iyi haberler nedir? IMF anlaşması olabilir. Yurt dışı piyasalarda bir düzelme beklenebilir. Bugünkü hareketin başlangıcı zaten yurt dışı piyasalardaki kötüleşme ve General Motors'un iflas istemi ile ilgili haberlerdir'' dedi.
Yurt içinde ise IMF anlaşmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Kuyumcuoğlu, IMF anlaşması yapılmadıkça doların yukarıya doğru hareketlerde kırılganlığını koruyacağını belirtti.
Turkish Yatırım A.Ş Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay
Dolardaki yükselişe ve borsadaki gelişmelere ilişkin, dövizde yaşanan yükselişte Doğu Avrupa kaynaklı yaşanan endişelerin etkisi olduğunu söyledi.
Uskuay, ''Dolardaki yükseliş hareketi devam etse de kalıcı olacak bir yükseliş olmayacaktır, kalıcılık arz etmiyor. Çünkü dolardaki yükseliş Türkiye'deki iç sebeplerden değil Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler grubu içinde yer almasından kaynaklanıyor. Grup riski taşıyor'' dedi.
İMKB'nin yurt dışı piyasalardan oldukça farklı olarak yatay ve sıkışık seyir izlediğine işaret eden Uskuay, bu sıkışık seyrin bozulmasının da beklenmediğini, ancak 23 bin 200 seviyesinin kırılması durumunda Borsada düşüş yaşanabileceğini kaydetti.
http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/132904-Apartmanlar-elektrik-uretip-devlete-satacak.aspx