genel ekonomi
Genel Ekonomi  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ekonomi Haberleri
  => 06.03.2009 cuma
  => 12.03.2009 perşembe
  => 07.04.2009 salı
  => 08.04.2009 çarşamba
  => 09.04.2009 perşembe
  => 10.04.2009 cuma
  => 11.04.2008 cumartesi
  => 12.04.2009 pazar
  => 13.04.2009 pazartesi
  => 14.04.2009 salı
  => 15.04.2009 çarşamba
  => 16.04.2009 perşembe
  => 17.04.2009 cuma
  => 18.04.2009 cumartesi
  => 19.04.2009 pazar
  => 20.04.2009 pazartesi
  => 21.04.2009 salı
  => 22.04.2009 çarşamba
  => 23.04.2009 perşembe
  => 24.04.2009 cuma
  => 25.04.2009 cumartesi
  => 26.04.2009 pazar
  => 27.04.2009 pazartesi
  => 28.04.2009 salı
  => 29.04.2009 çarşamba
  => 30.04.2009 perşembe
  => 01.05.2009 cuma
  => 02.05.2009 cumartesi
  => 03.05.2009 pazar
  => 04.05.2009 pazartesi
  => 05.05.2009 salı
  => 06.05.2009 çarşamba
  => 07.05.2009 perşembe
  => 08.05.2009 cuma
  => 09.05.2009 cumartesi
  => 10.05.2009 pazar
  => 11.05.2009 pazartesi
  => 12.05.2009 salı
  => 13.05.2009 çarşamba
  => 14.05.2009 perşembe
  => 15.05.2009 cuma
  => 16.05.2009 cumartesi
  => 17.05.2009 pazar
  => 19.05.2009 salı
  => 20.05.2009 çarşamba
  => 21.05.2009 perşembe
  => 22.05.2009 cuma
  => 25.05.2009 pazartesi
  => 26.05.2009 salı
  => 28.05.2009 perşembe
  => 30.05.2009 cumartesi
  => 31.05.2009 pazar
  => 01.06.2009 pazartesi
  => 02.06.2009 salı
  => 03.06.2009 çarşamba
  => 04.06.2009 perşembe
10.04.2009 cuma
Obama Opel'i nasıl kurtardı İki hafta önce Opel'in Eisenbach taki fabrikası kapatılmak için saatler sayıyordu 10 Nisan 2009 Cuma, 14:14 HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ Almanya’da yayınlanan ekonomi dergisi Wirtschaftswoche, ABD başkanı Obama’nın, Rick Wagoner’in 29 mart 2009 tarihinde istifasını istemesinin Opel’i nasıl kurtardığını yazdı. Dergide yer alan habere göre, Opel’i gözden çıkaran Wagoner, Eisenach fabrikasının müdürüne acilen işçileri toplayıp işletmenin kapatıldığını bildirmelerini istemiş. Ancak Wagoner’in yerine geçen yeni CEO, Fritz Henderson, daha önce Avrupa GM genel müdürlüğü yapması ve Opel’e olan güveni nedeniyle toplantıyı son anda durdurup fabrikanın üretime devam etmesi emrini vererek kapatılmaktan kurtarmış. http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/139856-Obama-Opeli-nasil-kurtardi.aspx Boeing büyük gövdeli uçak üretimini yavaşlattı Amerikan uçak üreticisi Boeing, büyü gövdeli uçak üretimini azaltacağını açıkladı 10 Nisan 2009 Cuma, 11:56 Boeing, Türk Hava Yolları’nın da kullandığı 777 tipi uçaktan ayda 7 yerine 5 adet üretecek. En çok satılan modeli Boeing 737 serisi uçakların üretiminde ise herhangi bir kısıtlamaya gidilmeyecek. Şirketten yapılan açıklamada ekonomik krizden yüzünden havayolu ve kargo şirketlerinden gelen talepteki azalmanın bu kararı almalarında etkili olduğu belirtildi. Şubat ayında Avrupalı uçak üreticisi Airbus da benzer bir karar almış, ayda 36 yerine 34 adet A320 üreteceğini açıklamıştı. Boeing 2009’un ilk çeyreğinde havayollarına 121 adet uçak teslimat yaptı. Geçen yıl bu sayı 115 uçak olarak gerçekleşmişti. http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/139818-Boeing-buyuk-govdeli-ucak-uretimini-yavaslatti.aspx ari açık fazlaya döndü Cari işlemler dengesi Şubat'ta 343 milyon dolar fazla verdi 10 Nisan 2009 Cuma, 17:22 Türkiye'nin, 2008 yılı Şubat ayında 3 milyar 871 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabı, 2009 yılının aynı döneminde 343 milyon dolar fazla verdi. Bu gelişmede, geçen yılın Şubat ayında 3 milyar 434 milyon açık veren dış ticaret dengesinin bu yılın aynı döneminde 780 milyon dolar fazla vermesi en büyük etken oldu. Merkez Bankası, Şubat ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Şubat 2009;da hizmetler kalemindeki fazla, geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık dört kat artarak 501 milyon dolar net gelir kaydetti. Öte yandan, söz konusu ayda gelir dengesi kalemindeki net giderler yüzde 52,6 oranında artarak 1 milyar 65 milyon dolara yükseldi ve cari transferlerden kaynaklanan girişler yüzde 17,5 oranında azalarak 127 milyon dolara düştü. Bu gelişmeler sonucunda, 2008 yılının ilk iki aylık döneminde 8 milyar 33 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı döneminde 597 milyon dolar fazla verdi. Türkiye'nin turizm gelirlerinin, 2009 yılının ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 oranında azalarak 1 milyar 652 milyon dolara gerilediği, turizm giderlerinin ise yüzde 7,6 oranında artarak 568 milyon dolara yükseldiği belirtildi. Bunun sonucunda, Ocak-Şubat dönemi net turizm gelirlerinin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4 azalarak 1 milyar 84 milyon dolara düştüğü tahmininde bulunuldu. Merkez Bankası'nın Şubat ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre, 2008 yılının ilk iki ayında toplam 579 milyon dolar fazla veren Hizmetler Dengesi kalemi, 2009 yılının aynı döneminde yüzde 41,8 artışla 821 milyon dolar fazla verdi. Ücret ödemeleri ve yatırım geliri kalemlerinden oluşan gelir dengesi kalemi, 2008 yılının Ocak-Şubat dönemine göre yüzde 49,9 artarak 1 milyar 327 milyon dolar net çıkış kaydetti. Yatırım geliri kaleminin altında yer alan doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve faizlerden oluşan diğer yatırımlarda gerçekleşen net çıkışlar, sırasıyla 400 milyon dolar, 69 milyon dolar ve 844 milyon dolar oldu. Cari transferler kalemi, 2009 yılının ilk iki ayında yüzde 37,3 oranında büyüyerek 423 milyon dolar giriş kaydetti. Bu dönemde, Genel Hükümet kalemi 204 milyon dolar gelir kaydederken, diğer sektörler kalemi altında yer alan işçi gelirleri 171 milyon dolar ve diğer transferler kalemi 48 milyon dolar gelir kaydetti. Finans hesaplarında geçen yılın Ocak-Şubat döneminde 8 milyar 540 milyon dolar net sermaye girişi gerçekleşmişken, bu yılın aynı döneminde 3 milyar 371 milyon dolar tutarında net sermaye çıkışı oldu Doğrudan yatırımlar kalemi altında, Türkiye;deki yabancı sermayeli şirketlerin yurtdışındaki ortaklarından kullandıkları kredileri ve yurtdışında yerleşik kişilerin Türkiye;de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını da içeren yurtdışında yerleşik kişilerin yurtiçinde yaptıkları net yatırımlar, 2008 yılının Ocak-Şubat döneminde 1 milyar 818 milyon dolar olarak gerçekleşmişken 2009 yılının aynı döneminde yüzde 18,6 azalışla 1 milyar 480 milyon dolar oldu. Alt kalemler itibariyle incelendiğinde, yurtdışında yerleşik kişilerin Türkiye;de gerçekleştirdikleri net gayrimenkul alımlarının 2008 yılının aynı dönemine oranla yüzde 22,8 azalarak 400 milyon dolara düştüğü tahmin edilirken, Türkiye;deki yabancı sermayeli şirketlerin yurtdışındaki ortaklarından kullandıkları kredilerle ilgili olarak 68 milyon dolar net kredi kullanımı gerçekleştirildi. Yurtiçinde yerleşik kişilerin yurtdışında yaptıkları net yatırımlarla ilgili olarak, 2008 yılının ilk iki ayında net 188 milyon dolar tutarında yatırım yapılmışken, 2009 yılının aynı döneminde yapılan yatırım miktarı 313 milyon dolara yükseldi. Sonuç itibariyle, doğrudan yatırımlar kaleminde bu yılın ilk iki ayında gerçekleşen net sermaye girişi, 2008 yılının aynı dönemine oranla yüzde 28,4 azalarak 1 milyar 167 milyon dolar oldu. 2008 yılının Ocak-Şubat döneminde 610 milyon dolar net sermaye girişi olan portföy yatırımlarında, 2009 yılının ilk iki aylık döneminde 2 milyar 807 milyon dolar tutarında net çıkış gerçekleşti. 2008 yılı sonunda 4 milyar 428 milyon dolar olan net hata noksan miktarı ise 2009 Ocak ayında 7 milyar 588 milyon dolar, Şubat ayında da 7 milyar 709 milyon dolara çıktı http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/139897-Cari-acik-fazlaya-dondu.aspx IMF ile kredi pazarlığı başlıyor IMF ile ilkesel mutabakata varılmasının ardından gözler kredi miktarına çevrildi. Peki Türkiye'ye ne kadar para verilecek? 10 Nisan 2009 Cuma, 08:59 Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapacağı anlaşma konusunda ilkesel mutabakata varılmasının ardından gözler kredi miktarına çevrildi. G-20 zirvesinde IMF'nin kredi kullandırma miktarının 750 milyar dolara çıkarılması, Türkiye'ye 40 milyar dolarlık kaynak gelebileceği beklentisine yol açtı. Bu ayın sonunda Washington'da yapılacak bahar toplantısında söz konusu kredinin miktarı netleştirilecek. Edinilen bilgilere göre hükümet kotanın artmasına rağmen yüksek miktarda kredi almayı düşünmüyor. Fon ile yapılacak para pazarlığında sıfırın altı ve üzerindeki büyüme formülleri belirleyici olacak. Türkiye'nin daha önceki kotası 15-16 milyar dolar civarındaydı. 40 milyar dolar veya üzerindeki bir rakamın ülke itibarını zedeleyeceğine dikkat çeken ekonomi yönetimi, "Cari açığımız azalıyor, faizlerin de düşmesiyle birlikte Hazine rahat borçlanıyor. Büyük miktarlarda para alınması Türkiye ekonomisinin zorda olduğu imajı oluşturabilir. Bu da ülkeye zarar verir." diyor. Ağırlığı özel sektör borcu olmak üzere Türkiye'nin ihtiyacının 20-25 milyar dolar arasında bir rakam olduğuna dikkat çeken bir başka yetkili ise 2011 yılında yapılacak genel seçimlere hükümetin yüksek miktarlı bir IMF anlaşması ile girmeyi düşünmeyeceği görüşünde. IMF ile Türkiye arasında nisan başında yapılan G-20 zirvesinde, yılan hikâyesine dönen görüşmelerin tekrar başlaması yönünde ilk adım atılmıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn arasında Londra'da yapılan görüşmede, anlaşmazlık yaşanan 3 başlık üzerinde mutabakat sağlanmıştı. Türkiye ve Fon yetkilileri, ilkesel olarak görüşmelere yeniden başlama kararı alırken 'nereden buldun' konusundaki ısrar kalktı. Temaslarda belediyelere aktarılacak ödeneklerde yumuşama sağlanırken, vergi denetimleri konusunda da mutabakata varıldı. Yeni esnek kredi imkanları çerçevesinde Fon'dan çekilebilecek kredi miktarıyla geri ödeme şartları için önemli imkanlar getirildi. Türkiye'nin, IMF'deki reform sürecinde, 2006 yılı ve sonrasında artırılan kotasının yanı sıra, geçtiğimiz günlerde kabul ettiği yeni borçlanma politikası, kredi alabilme imkanlarını da genişletti. Türkiye'nin, 964 milyon SDR (Özel Çekme Hakkı) olan kotasının, 1,2 milyar SDR'ye çıkarıldığını hatırlatan yetkililer, bunun yaklaşık 2 milyar dolarlık bir karşılığa denk geldiğini vurguluyor. Yetkililere göre, Türkiye, kotasının yüzde 1000'i oranındaki kredi talebi durumunda 20 milyar dolar, 2001 krizindeki gibi yüzde 1600 oranındaki kredi talebinin kabul edilmesi halinde ise 32 milyar dolar kredi kullanabilecek. Öte yandan Türkiye iki yıl önce alınan reform kararı çerçevesinde, Fon'a üye 184 ülke arasında öne çıkarak, son derece kısıtlı kota artışından faydalanan 4 ülke arasında yer almıştı. 'Üç yıllık stand-by karşılığında 30-40 milyar dolar alınabilir' Türkiye ile IMF arasında anlaşmaya varılacağının kesinleşmesinin ardından ne kadar kaynak alınacağına yönelik tahminler yapılıyor. Piyasalarda 40, hatta 50 milyar dolarlı rakamlar telaffuz edilirken IMF eski Türkiye Temsilci Yardımcısı ve İngiliz Barclays Bankası'nın kıdemli analisti Christian Keller, 3 yıllık bir standart stand-by anlaşması karşılığında, 30 ile 40 milyar dolar arasında kredi alınabileceği tahmininde bulundu. Türkiye'nin, IMF'nin yeni borçlanma reformlarından faydalanacağının altını çizen Keller, ancak Türkiye'nin esnek kredi hattı ile yüksek ihtiyati stand-by'a giriş imkanlarının kısıtlı olduğunu, buna karşın üç yıllık bir standart stand-by'ın daha uygun olacağını ifade etti. IMF'nin, Türkiye'ye vereceği 30-40 milyar dolarlık kredinin, eskiden olduğu gibi yapısal şart ve kriter içermeyeceğini, ancak genel finansman dengesi açısından malî şartlar ve hedefler taşıyabileceğini belirten Keller'e göre, Türkiye'nin eskiden olduğu gibi borç çevirme sorunu yok. Daha çok dış finansman sorunu bulunuyor. Muhtemel yeni stand-by eskilere göre çok daha esnek olacak. Ayrıca ön yüklemeli olması beklenen anlaşma ile Türkiye ilk 12 ay içinde 15-20 milyar dolar krediyi alabilecek. Yeni stand-by mayıs ayı sonu ya da en geç haziran ayı başında yürürlüğe girebilecek. 30-40 milyar dolarlık kredinin geri kalanı da 24 ay içinde kullandırılabilecek. IMF'den alınacak olan kredinin, Fon'un değişen şartları çerçevesinde artık eskiden olduğu gibi kullanım alanı sınırlaması olmayacağını vurgulayan Keller, gelecek kredinin dış finansman nedeniyle Merkez Bankası'na gidebileceğini bildirdi. Keller, kredinin özel sektörün borçlanma imkanlarını da dolaylı olarak rahatlatacağını kaydetti. Christian Keller, IMF kredisiyle birlikte Türk Lirası'nın kısa vadeli bir şekilde değer kazanmasına rağmen, orta vadede dolar ve Euro sepeti karşısında değer kaybedebileceğini savundu. ABD Doları'nın yıl sonunda 1,70 lira civarında seyir edebileceğini belirten Keller, Merkez Bankası'nın güçlü bir lira ısrarında olmadığını dile getirdi. http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/139747-IMF-ile-kredi-pazarligi-basliyor.aspx

 
   
Piyasa Haberleri  
   
 
   
Bugün 5 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol