genel ekonomi
Genel Ekonomi  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ekonomi Haberleri
  => 06.03.2009 cuma
  => 12.03.2009 perşembe
  => 07.04.2009 salı
  => 08.04.2009 çarşamba
  => 09.04.2009 perşembe
  => 10.04.2009 cuma
  => 11.04.2008 cumartesi
  => 12.04.2009 pazar
  => 13.04.2009 pazartesi
  => 14.04.2009 salı
  => 15.04.2009 çarşamba
  => 16.04.2009 perşembe
  => 17.04.2009 cuma
  => 18.04.2009 cumartesi
  => 19.04.2009 pazar
  => 20.04.2009 pazartesi
  => 21.04.2009 salı
  => 22.04.2009 çarşamba
  => 23.04.2009 perşembe
  => 24.04.2009 cuma
  => 25.04.2009 cumartesi
  => 26.04.2009 pazar
  => 27.04.2009 pazartesi
  => 28.04.2009 salı
  => 29.04.2009 çarşamba
  => 30.04.2009 perşembe
  => 01.05.2009 cuma
  => 02.05.2009 cumartesi
  => 03.05.2009 pazar
  => 04.05.2009 pazartesi
  => 05.05.2009 salı
  => 06.05.2009 çarşamba
  => 07.05.2009 perşembe
  => 08.05.2009 cuma
  => 09.05.2009 cumartesi
  => 10.05.2009 pazar
  => 11.05.2009 pazartesi
  => 12.05.2009 salı
  => 13.05.2009 çarşamba
  => 14.05.2009 perşembe
  => 15.05.2009 cuma
  => 16.05.2009 cumartesi
  => 17.05.2009 pazar
  => 19.05.2009 salı
  => 20.05.2009 çarşamba
  => 21.05.2009 perşembe
  => 22.05.2009 cuma
  => 25.05.2009 pazartesi
  => 26.05.2009 salı
  => 28.05.2009 perşembe
  => 30.05.2009 cumartesi
  => 31.05.2009 pazar
  => 01.06.2009 pazartesi
  => 02.06.2009 salı
  => 03.06.2009 çarşamba
  => 04.06.2009 perşembe
27.04.2009 pazartesi
5 milyar Euro'luk yeni skandal! Fransa'nın en büyük bankalarından Societe General'in, yine bir mali skandala imza attığı ileri sürüldü 27 Nisan 2009 Pazartesi, 16:27 Liberation gazetesi, bankanın yöneticilerinin tehlikeli yatırımları sonucu, bankanın en az 5 milyar Euro zarar ettiğini yazdı. Gazete, bu rakamın 10 milyar Euro'ya kadar çıkabileceğini belirtti. Banka yönetimi ise yaptığı açıklama ile iddiayı kesin bir dille yalanladı. Gazete, bankaya bağlı çalışan ''Sgam Alternative Investments'' isimli yatırım şirketi yöneticilerinin hatası yüzünden bu zararın meydana geldiğini bildirdi. Fransız bankası, 2007 yılında yine bir işlemcisinin yaptığı hatalar yüzünden, 5 milyar Euro zarar etmişti. Söz konusu skandalın ardından işlemci hakkında dava açılmıştı.http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/143258-5-milyar-Euroluk-yeni-skandal.aspx Borusan ve EnBW ortak oldu İki kuruluş, yenilenebilir enerji kaynakları başta olmak üzere 2 bin megavatlık yatırım planlıyor 27 Nisan 2009 Pazartesi, 18:04 Borusan Holding ile Almanya'nın 3. büyük enerji şirketi Energie Baden-Württemberg AG (EnBW), Türkiye enerji sektöründe yüzde 50 ortak oldu. Ortaklık kapsamında Borusan ve EnBW, öncelikle Borusan Enerji'nin portföyündeki yaklaşık bin megavatlık yatırımı tamamlayacak. İki kuruluşun hedefi ise, ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere 2 bin megavatlık yatırım olarak belirlendi. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, ortaklığa ilişkin Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, toplantının kendisi için iki açıdan büyük önem taşıdığını ifade ederek, ''Birincisi, içinde bulunduğumuz küresel büyük ekonomik kriz ortamında bu ortaklık, ülkemizin yabancı yatırımcılar açısından cazibesini kaybetmemiş olduğunu göstermesi açısından çok değerli. Bizim açımızdan daha da gurur verici olan ikinci nokta ise, Alman ortaklarımız tarafından bu çapta bir yatırım için Borusan'ın seçilmiş olması'' ifadesini kullandı. Kocabıyık, bu seçimin, 65 yıllık köklü bir sanayi grubu olan Borusan'ın uluslararası kredibilitesini gösterdiği için çok önemli olduğunu, kendilerine geleceğe ilişkin büyük bir umut verdiğini ifade ederek, bugün içinde bulundukları koşullarda ''umudun'' çok değerli bir kavram olduğunu söyledi. Küresel ekonomik krizin Türkiye'ye ne kadar ciddi bir hasar verebileceğini gördüklerini, sanayide kapasitenin tahminlerinin ötesinde gerilediğini, işsizliğin ürkütücü boyutlara ulaştığını, ticaretin neredeyse durma noktasına geldiğini anlatan Kocabıyık, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Geleceği halen tam olarak göremiyoruz. IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası ekonomiye yön çizen kurumlar ekonomik krizin yerini 2010 yılı ortasından itibaren büyüme eğilimine bırakacağını öngörüyorlar. Biz de paralel bir şekilde, bu yıl ülkemizde beklenen yüzde 3-4 civarındaki ekonomik daralmanın 2010'da yerini 1-2 puanlık bir büyümeye bırakacağını düşünüyoruz. Bu düzlüğe çıkış öngörümüzde, hükümetimizin kısa süre önce almaya başladığı tedrici tedbirlerin önemli bir rolü olacaktır. Zaten şimdiden bu tedbirlerin iç pazardaki olumlu sonuçlarını hızlı bir şekilde görmeye başladık. İçinde bulunduğumuz bu krizi atlatma çalışmalarının ortasında, Almanya'nın enerji sektöründeki en büyük şirketlerinden biri olan EnBW AG'nin ülkemize çok ciddi boyutlarda yatırım yapma kararının önemi daha da net bir şekilde ortaya çıkıyor.'' ''BORUSAN, 2001'DEN BU YANA TÜRKİYE ORTALAMASINDAN 5-6 KAT FAZLA BÜYÜDÜ'' Ahmet Kocabıyık, Borusan'ın, 2001 krizinden bu yana Türkiye ortalamasından 5-6 kat daha fazla büyüme göstermiş bir şirket olduğunu belirterek, ''Aynı performansı şu an içinde bulunduğumuz küresel ekonomik krizin yerini yeni bir yükseliş dönemine bırakmasıyla birlikte yeniden göstermeye kararlıyız. Bunun için en önemli kozlarımızdan biri de kısa bir süre önce adım attığımız enerji sektöründeki faaliyetlerimiz olacak'' diye konuştu. Grubun çelik iş kolundaki faaliyetleriyle birlikte en önemli gelir kaynağı olmasını planladıkları enerji iş kolunda büyük bir yatırım planları bulunduğunu bildiren Kocabıyık, enerji iş kolundaki faaliyetlerine, Türkiye'nin en büyük 10 üreticisinden biri olma hedefiyle uzun vadeli baktıklarını, bu bakış açısıyla öncelikle EnBW ile beraberce ellerindeki bin megavata yakın lisansın gerektirdiği tüm yatırımları tamamlayacaklarını kaydetti. Kocabıyık, ''Ardından da 2020 yılına kadar toplam 2,5 milyar avroluk bir yatırım planını realize ederek 2 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşacağız. Bu büyük yatırım sürecinde EnBW ile birlikte yürüme kararını, hem ortağımızın sektördeki küresel bilgi ve deneyim birikimini işimize yansıtmak hem de ortaklaşa olarak daha büyük bir finansman gücü yaratmak amacıyla aldık'' şeklinde konuştu. Borusan'un uzun yıllar boyunca ArcelorMittal, Mannesmann, BMW, Land Rover, Caterpillar, Eaton ve Manheim gibi kendi alanında küresel gücü olan köklü şirketlerle başarılı ortaklıklar sürdürmüş bir grup olduğunu belirten Kocabıyık, bu edinilmiş iş kültürünün EnBW AG ile ortaklıklarında kendilerine büyük bir güç vereceğine inandığını ifade etti. EnBW'nin bilgi birikimi ve deneyiminin de kendilerine enerji sektöründe hızlı ve kesintisiz bir büyüme yolu açacağını vurgulayan Kocabıyık, ''Bu ortaklığımızın her iki grup, Türk ve Alman ekonomileri için bir katma değer yaratacağına emin olarak bu ortak projenin gerçekleştirilmesinde emeği olan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum'' dedi. ''ORTAKLIKTAN SON DERECE MEMNUNUZ'' EnBW Üst Yöneticisi (CEO) Hans Peter Villis de, yaklaşık 6 milyon müşterisi ve 20 binden fazla çalışanı bulunan EnBW Energie Baden-Württemberg AG Almanya'nın üçüncü büyük enerji şirketi olduğunu ifade ederek, merkezi Almanya'nın güney batısında Baden Württernberg eyaletindeki Karlsruhe kentinde bulunan EnBW'nin 2008 cirosunun 16 milyar avronun üstünde bulunduğunu bildirdi. Villis, EnBW faaliyetlerinin 3 ana iş koluna odaklandığını, bunların; elektrik üretimi ve dağıtımı, doğal gaz sondajı ve dağıtımı, enerji ve çevre hizmetleri olduğunu hatırlatarak, dengeli bir üretim portföyüne sahip olan EnBW'de hidroelektrik santrallerinin güçlü bir gelenek oluşturduğunu, grubun, satışlarının yüzde 89'dan fazlasını Almanya'da gerçekleştirdiğini anlattı. Diğer ülkelerdeki operasyonları arasında İsviçre, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Avusturya ve Polonya'da iştiraklerinin yer aldığını kaydeden Villis, Fransız Electricite de France (EDF) ile yaptıkları işbirliğinin sinerji yarattığını ve ortak projelerle büyümenin yolunu açtığını söyledi. Villis, ''Ana iş kollarında karlı, sürdürülebilir ve dengeli büyümek, 2009 yılında da EnBW'nin kurumsal gelişme stratejilerinin merkezinde bulunmaktadır. Amacımız Almanya'da ve Türkiye pazarında, yenilenebilir enerjiler alanındaki üretim pozisyonumuzu önemli ölçüde güçlendirmektedir'' dedi. Türkiye'nin potansiyellerini hayata geçirmek ve ekonomik büyümeyi sürdürülebilir bir zemine oturtmak açısından enerjinin kilit sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Villis, şunları kaydetti: ''Maliyet etkin, yüksek kaliteli ve çevre dostu enerji üretimi ekonomik kalkınmayı destekleyecek ve ülkenin refahını artıracaktır. Halen Türkiye, enerji üretiminde esas olarak petrol ve doğal gaz kullanmaktadır. Enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'i ithal edilmektedir. Oysa Türkiye, özellikle yenilenebilir enerjilerde büyük bir potansiyele sahiptir. Yerel üretimde kömürden sonra en çok kullanılan ikinci enerji kaynağı hidro elektriktir. Biyolojik enerji kaynakları, jeotermal enerji, rüzgar ve güneş enerjisi de Türkiye'de büyük potansiyele sahip, ancak yeterince yararlanılmayan kaynaklardır. Biz Borusan ile birlikte bu potansiyeli kullanmak istiyoruz. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek, bu ülkenin enerji ithalat faturasını azaltacak ve ekonomi için gerçek değer yaratacaktır. Bu yatırımı önde gelen, uluslararası deneyime sahip bir Türk şirketi olan Borusan'la birlikte yapmaya karar verdik. Bu ortaklıktan son derece memnunuz. Birlikte en etkin, esnek, güvenilir ve maliyet etkin teknolojileri kullanarak Türkiye'nin önemli elektrik üreticilerinden biri olmayı hedefliyoruz. Ortaklığımızın birçok başarılı projeye imza atacağına inanıyorum.''http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/143287-Borusan-ve-EnBW-ortak-oldu.aspx Ana sayfa > Lüks Yaşam Google Facebook Favorilerim Digg Del.icio.us İş kadınlarından tarihe destek Düzenlenen müzayedede 'Pembe Saray Vazosu' Cengiz Çetindoğan tarafından 35 bin TL'ye satın alındı 27 Nisan 2009 Pazartesi, 14:22 Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), II. Abdülhamid’in tarihi “Yıldız Porselenlerini” nin tamamını gün yüzüne çıkarmak amacıyla 25 Nisan Cumartesi günü Sait Halim Paşa Yalısında bir müzayede düzenledi. TBMM Başkanı Koksal Toptan’ın onur konuğu olduğu gecede yaklaşık 250 bin TL gelir elde edildi. Elde edilen gelir Topkapı Sarayı’ndaki Şerbethane’nin iç dekorasyonunun düzenlenmesinde kullanılacak. Emel Sayın’ın sahne aldığı gecede yapılan açık artırmada, Yıldız Porselen tarafından özel olarak hazırlanan 16 parçalık koleksiyonun tamamı alıcı buldu. Açık artırmada en yüksek fiyatı veren Demsa Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çetindoğan, “Pembe Saray Vazosu” adlı porselen için 35 bin TL ödedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan’ın onur konuğu olarak katıldığı gecede Demet Sabancı Çetindoğan, Hülya Kalyoncu, Cem Kalyoncu, Nedret Tacioğlu, Şule Ergüder, Maria ve Necmettin Eliyeşil, Ender Mermerci, Neşe ve Cavit Kavak, Müge Sırmabıyık, Sevgi Aksoy gibi birbirinden ünlü isimler yer aldı. Sunuculuğunu Ece Vahapoğlu’nun üstlendiği müzayedede, açık artırmayı Raffi Portakal yürüttü. Müzayedede yaklaşık 250 bin TL’lik gelir elde edildi. Elde edilen gelir tarihi “Yıldız Porselenleri”nin tamamının sergilenebilmesi için Topkapı Sarayı’ndaki Şerbethane’nin yeniden yapılandırımlası için kullanılacak. Toplamda 900 parçadan oluşan Yıldız Porselenleri’nin tamamının sergilenmesi için Şerbethane’nin iç dekorasyonunun 3 ayda tamamlanması hedefleniyor. Gecenin ev sahibesi TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, müzayedenin amacını şu sözler ile dile getirdi; “Bu projeyle, Türkiye’nin güzelliklerini tam anlamıyla yansıtmak için kültürel ve tarihi değerlerimizden biri olan Yıldız Porselenleri’nin öne çıkmasını ve daha fazla değer görmesini amaçlıyoruz”. Türkiye’nin çok güçlü bir tarihi mirasa sahip olduğunu ve bunların en iyi şekilde gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin altını çizen Bulut; kültürel miraslar ile ilgili çoğu zaman aşılması zor bir bürokrasi olduğunu ve bunun tarihi mirasları koruma altına almak isteyenlere engel oluşturduğunu belirtti. TİKAD’ın tarihi Yıldız Porselenleri” projesi ile ilgili TBMM Başkanı Köksal Toptan’dan büyük destek gördüklerini dile getiren Bulut, “Tarihi miraslar için bürokrasiyi hafifletelim” çağrısında bulundu. Bu projeyle tarihi Yıldız Fabrikasına işlevsellik kazandıracaklarını kaydeden Nilüfer Bulut; “müzayeden elde ettiğimiz gelirle Şerbethaneyi yeniden yapılandırarak tamamı 900 parçadan oluşan porselenleri gün yüzüne çıkaracağız. Ayrıca porselenleri görmek için ziyaret eden yerli yabancı turistler beğendikleri parçaları dilerlerse Yıldız Fabrikasında ürettirebilecekler. Bu sayede çok küçük de olsa bir istihdamda sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Geceye onur konuğu olarak katılan TBMM Başkanı Kösal Toptan müzayede öncesi yaptığı konuşmada Yıldız Porselenleri’nin Türkiye’nin kültür zenginliğinin önemli bir simgesi olduğunu belirtti. Toptan, gerek Cumhurbaşkanı, Başbakan gerekse kendisi tarafından yapılan uluslararası ziyaretlerde ve yabancı hükümet yetkililerinin Türkiye’yi ziyaretlerinde Yıldız Porselen hediye ettiklerini ve büyük beğeni topladıklarını ifade etti. Toptan, “TİKAD’ın Yıldız Porselen projesi ile kültür mirasımız gelecek kuşaklara taşınacaktır. TİKAD’ın bu gayretleri büyük kültür zenginliğimizi uluslararası boyutlara taşımamıza ve tarihi miraslarımızı korumamıza büyük destek sağlayacaktır” dedi. Türkiye’de seramik teknolojileri üzerine araştırmalar yapan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’den Prof. Dr. Ateş Arcasoy da gecede yaptığı konuşmada tarihi Yıldız Porselenleri’nin hikayesini anlattı ve bu projenin tarihi mirasları korumak açısından büyük önem taşıdığını söyledi. http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/143212-Is-kadinlarindan-tarihe-destek.aspx ''Küresel kriz insani felakete dönüşebilir'' Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick uyarıda bulundu 27 Nisan 2009 Pazartesi, 17:26 Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, küresel ekonomik krizin üstesinden gelmek için çok daha fazla çaba gösterilmezse bu durumun yoksul ülkeler için ''insani felakete'' dönüşeceği uyarısında bulundu. Zoellick, IMF-Dünya Bankası bahar dönemi toplantılarının sonunda yaptığı konuşmada, bağışta bulunan ülkelere, küresel ekonomik krizin ciddi biçimde etkilediği yoksul ülkelere yardım için verdikleri sözleri hızla yerine getirmesi çağrısında bulundu. Zoeellick, ''Bu yıl özellikle kadın ve çocuklar olmak üzere 50 milyondan fazla kişinin yoksullaşmasına neden olan küresel ekonomik kriz, birçok yoksul ülke için insani ve kalkınma felaketine dönüşüyor'' dedi. Yoksul ülkelerin bazılarının ''krizin ikinci ve üçüncü dalgaları'' tarafından vurulduğunu, hiç kimsenin krizin ne kadar süreceği ya da düzelmenin ne zaman başlayacağını bilmediğini ifade eden Zoellick, ''dünyanın eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğuna, yoksul insanları daha fazla acı çekebileceğine dair yaygın bir mutabakat var ve bir insani felaketi önlemek için zamanında müdahaleyi sürdürmeliyiz'' diye konuştu. Bu arada ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, küresel ekonomik krizin, yoksullukla mücadelede elde edilen kazanımları tersine çevirme tehdidi yarattığını söyledi. Dünya Bankası başkanlığındaki kalkınma bankalarının birçok insanı yoksulluktan kurtarmak ve sürdürülebilir büyümeyi ilerletmek için gösterilen uluslararası çabalarda ön saflarda yer aldığını belirten Geithner, kalkınma bankalarının yardım işlerini şeffaflıkla yapması gerektiğinin önemli olduğuna işaret etti. Geithner, bankaların kaynaklarının, ''yoksulların ihtiyaçlarını gidermek dahil, uzun vadeli kalkınma amaçları üzerinde en fazla etkiyi başarmak'' için kullanılması gerektiğini vurguladı. Dünya Bankası, yoksul ülkelere kamu yatırımları için 55 milyar dolardan fazla kaynak sözü vermiş, sağlık, eğitim ve diğer sosyal güvenlik programları için kredilerini 12 milyar dolara çıkarmıştı. IMF KAYNAK YARATMAK İÇİN TAHVİL ÇIKARACAK Bu arada IMF, güç durumdaki ülkelere borç vermek amacıyla kaynak yaratmak için tahvil çıkaracak. Londra'da 2 Nisanda yapılan G-20 zirvesinde IMF'ye aktarılması planlanan 750 milyar dolar kaynağın nasıl sağlanacağı tartışmaları sırasında, IMF'de daha fazla söz sahibi olmak isteyen Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler, uzun vadeli kredi yaratmak amacıyla alternatif önlem olarak Fon'un tahvil satmasını istediler. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Çin ve diğer ülkelerin tahvil satın almayla ilgilendiklerini dile getirdiklerini söyledi. IMF, 1980'li yıllarda da tahvil satma fikri gündeme gelmesine rağmen, daha önce hiçbir zaman tahvil çıkarmadı. Ek kaynağın, ihracatı düşen ve yabancı yatırımların azaldığı Latin Amerika, Doğu Avrupa ve başka yerlerdeki ülkelere yardım olarak kullanılabileceği belirtildi. Birçok yoksul ülke ve sivil toplum kuruluşları uzun süredir IMF'yi gelişmekte olan ülkelere yeteri kadar söz hakkı vermemekle eleştiriyor. ABD Hazine Bakanı Geithner, gelişmekte olan ülkelere IMF'de daha fazla söz hakkı vermesi, IMF Yönetim Kurulu'ndaki 24 sandalyenin gelecek 3 yılda 20'ye indirilmesini, gelişmekte olan ülkelerin sandalye sayısının aynı kalması çağrısında bulundu. Londra'daki G-20 zirvesinde küresel krizin üstesinden gelmek için IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kredi kuruluşlarına 1,1 trilyon dolar kaynak sağlanması, IMF'ye kredi vermesi için 500 milyar dolar ve Özel Çekim Hakkı için 250 milyar dolar kaynak verilmesi kararlaştırılmıştı.http://www.haberturk.com/ekonomi/haber/143179-Kuresel-kriz-insani-felakete-donusebilir.aspx

 
   
Piyasa Haberleri  
   
 
   
Bugün 6 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol